tours cappadocia ve allah dostları
sizlere bugün güzel yazılarını yazan tours cappadocia diyorki Hirdü. ResûluUah buyurdu kı, "Ticarete hıyanet kanşty^^ ca, bereket gider".Bereket demek, az malın çok faydası olmak, çok işç yaraması demektir. Az bir mal, bereketli olunca, çok kin^-senin rahat etmesine, çok iyi işlerin yapılmasına yarar. Bereketli olmayan, çok mal vardır ki, sahibinin dünyada ve ahirette felâketine sebep olur. 0 hâlde, malın çok olmasıru değil, bereketli olmasmı istemelidir.
Bereket, emin olanlarda bulunur. Hatta çokluk dahi emin tüccarlarda bulunur. Çünkü, her müşteri, emin tüccara gider. Hıyanet edenlere kimse gitmez.
Fazla fazla verirlerdi!İslâm büyükleri sattıkları malm eksik olmasından çok korkarlardı. Bunun için fazla fazla tartarlardı. Ölçüde hile yapılmaması, doğm tartılması ile Ugili nasihat ederlerdi. Kuı'ân-ı kerîmde, Mutaffifîn sûresi, birinci âyetinde me-âlen. Verirken noksan, alırken fazla ölçenlere acı azaplar yapacağım" buyuruldu. ResûluUah Efendimiz, her ne satm alsa, parasını biraz fazla verirdi
Bunun için büyüklerimiz, her aldıklarını biraz noksan, verdiklerini de, biraz fazla ölçerdi. Bu az fark, cehennem ile aramızda perdedir derlerdi. Bunu tam doğru ölçe-memek korkusundan yaparlardı. Yedi kat yer ve yedi kat gökler genişliğinde olan cenneti, birkaç kuruşa satanlar ne kadar ahmaktır ve birkaç arpa tanesi için, cehennem azabı ile müjdelenenler ne kadar ahmaktu-, ^buyururlardı Fudayi bin lyâd hazretleri, oğlunu, bir şey j
vereceği altının ağırlık yapmasın diye kirleriıû t ’ ken görünce, "Ey oğlum! Bu yaptığm iş, ik^^fT hacdan ve iki umreden daha faydalıdır" buy^j.^^^ na ı e Büyüklerimiz buyuruyor ki, fâsıklann en kötü , ken çok, satarken az ölçenlerdir, maşı alırken gevşek, satarken gergin tut».
böyledir. Kemiğini, âdetten fazla koyan kasaplar da böyle-dir. Hububat içine toz toprak karıştırıp satan köylüler de böyledir. Malın iyisi ile kötüsünü karıştırıp, hepsini iyi diye satan pazarcılar da böyledir. Bunların hepsini yapmak haramdır.
Velhâsıl, alış-verişte herkese karşı doğru hareket etmek vaciptir. Hatta, kendine söylenmesini istemediği sözü başkalarına söylememelidir. Böyle haranüardan kurtulmak için de kendini, din kardeşinden üstün görmemek lâzımdır. Bunu da, herkesin yapması güçtür. Bunun için Allahü teâlâ, "Hepiniz cehennemden geçeceksiniz!" buyuruyor. Ancak, herkes Allahü teâlâ'dan korkusuna göre, oradan çabuk veya geç kurtulacaktır.
Bir tüccar düşünmeli ki, ömrü yüz seneden çok değildir. Ahiretin ise, sonu yoktur.
Birkaç günlük ömrünün altın ve gümüşünü arttırmak için, ebedî ömrünü ziyana sokmayı kim ister? Böyle düşünen bir satıcı hıyanet yapamaz.
"Çalışıp da tevekkül etmek, bir yere çekilip ibadet yapmaktan hayırlıdır"
Kul hakkından çok korkarlardı Alış-verişte dikkat edilmediği taktirde kul hakkı geçeceğinden, eskiler kul hakkı geçmemesi için tir tir titrerlerdi. Aldatmaktan, aldanmaktan hile yapmaktan çok korkarlardı. Peygamberimiz, "Müslümanlann, şehre mal getiren köylüleri karşılayıp piyasa fiyatını gizleyerek, ucuz satın almalarım" men buyurdu.
Piyasayı bilmeyenlere yüksek fiyatla mal satmak da haramdır. Hatta, acemi olup, ucuz satan veya pahalı alanlar ile alış-veriş etmemelidir. Bunlarla alış-veriş sahih ve caiz ise de. Divasadaki fiyatı bunlardan
ker kamışı verimli olmadı. Başkaları duymadan, çok şeker al dedi. Tüccar da, çok şeker satm alıp, şeker piyasadan çekilince, pahalı satarak, otuz bin dirhem gümüş kâr etti. Sonra, düşünüp, şeker kamışlanna afet geldiğini Müslü-manlardan saklayarak, onlara hıyanet ettim, bu nasıl Müslümanlıktır deyip, otuz bin dirhemi, şekerlerini almış olduğu kimselere götürdü. Her birine, bu para şenindir dedi. Niçin dediklerinde, yaptığı yanlış işi anlattı. Hiçbiri almayıp, sana helâl olsun dediler. tours cappadocia Akşam evinde düşündü ki, belki utanarak almamışlardır. Din kardeşlerime hıyanet ettim diyerek, ertesi gün tekrar götürdü. Her birine yalvararak otuz bin dirhem gümüşü taksim etti.
Alış-verişte müşteriye doğru söylemeli, hiç hile etmemelidir. Malda bir arıza oldu ise, haber vermelidir. Çünkü, herkes, dikkat ile, pazarlıkla uğraşarak, tam değerini ve rip aldığını sanır. O hâlde, aldatarak satmak, hıyanet ve dolandırıalık olur.
Kazancın bereketli olması için Alış-verişte kul hakkmdan kurtulmak için, karşı tarafı aldatmaktan çok kaçınmalıdır. Bunun için meselâ, mah, akraba veya ahbabından, ona yardım olsun diye yüksek fiyatla aldı ise müşterisine bunu söyleyerek, doğru değerini bildirmelidir. Meselâ, on lira etmeyen malı, on lira vererek aldı ise, o malı satarken, on liraya aldığını söyleme-melidir. Ucuz aldığı bir malın fiyatı yükselip pahalı satıyor ise, aldığı fiyatı söylemelidir. Böyle misaller pek çoktur. Böyle hıyanetleri bilmeyerek yapan çoktur. Hıyanet yapmaktan kurtulmak için, herkes, kendine yapünaasını istemediği şeyleri, başkalarma yapmamalıdır. Her z dünyayı değU ahireti kurtarmayı gaye edinmelidir Resûlullah buyurdu ki, "Lâ ilahe illallah d'
dünyayı dinden üstün tutmadıkça, Allahü teâlâ'
rtlırlarsa, hu kelime-i tevhidi söyleyince, Allahü teâlâ, onlara, yalan söylüyorsun! Buyurur".
Yalan söylenmekle fâhiş, çok aldatılan kimse, alış-ve-rişten vazgeçebilir. Çok aldanmaya, "Gaben-i fahiş", az aldanmaya "Gaben-i yesîr" denir. Meselâ; satıcı, bu mala, şu kadar lira veren oldu deyip satsa, piyasadaki en yüksek değerinden fâhiş aldanma kadar fazla olduğu ve başkası, o kadar lira vermediği anlaşılsa, müşteri satışı feshedebilir.
Satıcı yalan söylemeden, fâhiş fiyatla satsa, aldanan müşteri satışı bozamaz. Çünkü herkes malını, dilediği fiyatla satabilir. İslâmiyette (kâr haddi) diye bir şey yoktur. Yalnız, sıkışık durumda olanlara, yiyecek, giyecek ve barınacak lüzumlu eşyayı fahiş, yüksek fiyatla satmak haramdır. Yalan söylenerek, yesîr, az aldatılan kimse, satışı bozamaz. ("Gaben-i fâhiş" ve "Gaben-i yesîr" in oranlan. Tam İlmihâl Seadeti Ebediye kitabında yazılıdır)
Malı kıymetinden aşağı satarak veya kiraya vererek ve kıymetinden yukarı fiyatla satın alarak aldanmak israf olur, caiz olmaz. Böyle alış-verişe zarurî ihtiyaç olursa veya yardım, sadaka gibi niyetle böyle yaparsa israf olmaz, caiz olur. Hadis-i şerifte buyuruldu ki: "Alıcı ile satıcı birbirine doğru söyleyip, nasihat edince, kazançları bereketli olur, maltn kusurunu gizleyip, yalan söyledikleri zaman bu bereket kalkar."