tours cappadocia ve modern islam56

tours cappadocia ve modern islam56

 tours cappadocia en güzel bilgileri yazan tours cappadocia  diyorki Ona göre Hurgronje ve Goldzilıer gibi oryantalistler İslam hukukunun kaynaklarını eski, sağlam belgelere dayandırdıkları halde Sava paşa, X1-XV. asırlarda şekillenmiş geleneklere bağlı kalmıştır; Batılı tarihî, mukayeseli metottan uzak Sava Paşa’nın eseri, dogmatik, ortodoks, skolastik zihniyeti yansıtmaktadır. Oysa Sava Paşa (1955: I/12, 16, 20, 23, 59-68), geleneksel literatürden farklı olarak eserinin birinci cildinde tarihî ve felsefi bir arkaplan verirken, ikinci cildini esas, geleneksel usûle ayırmıştı. tours cappadociaHatta o, saygılı bir dille Renan gibi oryantalistlerin, erken Abbasî dönemindeki İslâmî müesseselerin İran, Ârî dehasının ürünü olduğu yolundaki tezini de nisbeten ayrıntılı bir açıklamayla eleştirir.

Ernest Renan ve daha sonra Leon Gauthier’in stereotipileştirmesine göre Sâmî zihni, sadece birbirleriyle bağlantısız tikel parçaları kavrayarak kopyalama kabiliyetine sahiptir. Diğer taraftan onlara göre Sâmî zihni, din, Ârî zîhni, medenîyet alanında yaratıcıdır. Oysa Sava Paşa’ya göre tevhidi dünyagörüşüne dayalı İslam’da din, hukuk ve medeniyet içiçe olduğundan bunları birbirlerinden ayırmak imkânsızdır. Dışarıdan aldığı medeniyet unsurlarını özgün bir şekilde sentezleyerek kendilerine mal edebilen Sâmi ırkından Arapların özellikle sosyal hayatın temelini oluşturan hukuk alanında pratikten teoriye intikal ederek evrensel kaideler çıkarmada gösterdikleri entelektüel kabiliyetin keşfi, tarih felsefecilerinin himmetini beklemektedir, ona göre.
Oryantalistler ve Köprülü’nün iddia ettikleri Sava Paşa’daki metodolojik eksildik, aslında dini telaldci tarzından kaynaklanıyordu, Cevdet ve Sava Paşa gibi Osmanlı aydınlarının fıkıh ve usulüne ilişkin çalışmaları, ancak metodik, üslupsal bir yeniliğe yönelik bir apolojetik kaygıdan vücut bulmuştu. İki Paşa, sunumunda yaptıkları yeniliğin ötesinde fıkhı özsel olarak savunma gereğini asla duymamışlardı. Onlar, dünyaya ebediyen yeterliğini gösterdikten sonra fıkhı uygulayıp uygulamama kararını insanların iradesine bırakıyorlardı. Oysa Namık Kemal gibi Yeni OsmanlIlar, ideolojik-apolojetik bir şekilde modernistlere karşı İslam hulcukunu, hüsn ü kubh gibi kavramlar etrafında savunuyordu. Özünde dini telakki tarzları ve amaçları aynı olsa da bu iki grubun İslam’ı sunma tarzları arasındaki fark, tecdit ile (diskörsif) modernizm arasındaki farkı gösteriyordu.
Paşa’nın eserinin 1891 yılında Paris’te çıkışının ardından Türkiye’de bir makale yazan Abdurrahman Adil (Eren), eserin Fransız bilimsel ka-
384 BEDRİ GENCER
muoyu tarafından büyük bir ilgi ile karşılandığını, geniş inceleme yorumlara konu olduğunu belirtir ki bu ilginin tespiti, ayrı, kapsar,, çalışmalar gerektirir. Bildiğimiz kadarıyla ünlü Fransız sosyolog Cabri,., Tarde (1843-1904), Sava Paşa’nın eseri 1891'de çıkar çıkmaz Transformations du Droit: Etüde Sociologigue (1891) ve Ğtudes Penalesp, Sociales (1892) gibi eserlerinde atıf yapmıştır.
Diğer taraftan eserin Avrupa’da gördüğü ilgiye ilginç bir tanığını,^ vardır; Cemaleddin Afgânî. Afgânî, Londra’da bulunduğu 1892 yılmdj haberdar olduğu kitabı yazdığı heyecanlı bir değiniyle Arapça-konuşan dünyaya tanıtmaya çalışır. tours cappadocia O, Nasîruddin Şah’a karşı yürütülen protesto hareketindeki inisiyatifi sebebiyle İran’dan sürüldükten sonra 1891 yıl® da geçtiği Londra’da İngilizler nezdinde kamuoyu oluşturarak rejim karşıtı muhalefeti güçlendirmek için Malkum Han ile birlikte propagar da faaliyetine başlamıştı. Afgânî, bu amaçla 1892 yılında Londra’da Zıyâü’I-Hâfikayn (İki Yanmkürenin Işığı) adlı Arapça bir gazete çıkar maya başladı. Makalelerinin çoğunun Afgânî’nin görüşleriyle uyuşmadı ğı bu kısa ömürlü gazetenin fazla bir etkisi olmamıştır (Keddie 1972
370)-
Afgânî (1987: i29-3i)’nin bu gazetede İran rejimi aleyhine siyasî yazı lan dışında yazdığı nadir yazılardan biri Sava Paşa’nın eseri hakkındadır, “İslam Hukuku’’ başlıklı makalesinde Afgânî, Avrupalı oryantalistlerirı fıkıh hakkındaki önyargılarını eleştirir. O, Arap dilini ve fıkıh ıstılahlarını bilmedikleri için onların kısmen mazur sayılabileceklerini, ancak şimdi kendi dillerinde çıkan bu eser ile mazeretleri kalmadığını, İslam huku kunun gerçek değerini öğrenme fırsatını bulduklannı belirtir. İslam hu kukunun felsefe ve metodolojisini vukufla ele alan Sava Paşa, onun, ta marnıyla orijinal ve her çağın ihtiyaçlarını karşılayabilecek dinamik ka rakterini başarıyla göstermiştir. Tabiî burada Afgânî, eseri kendi maksa dına uygun tanıtır. Örneğin, "hüsn ve kubh’’un dört delilden kıyasla be lirlendiği, İslam hukukunun dinamik niteliğini vurgulayan Sava Pa şa’nın, içtihat kapısının kapanmasına hayıflandığını söylemesi gibi. Oysa Sava Paşa, tam aksini savunmaktadır. Son olarak Afgânî, bazı tarihi maddelerinin tashihinden sonra Paşa’nın kitabını İslâmî okullarda okutmak istediğini belirtir.
İslam gibi vahy edilmiş dinler aleyhine hızla değişen bir dünyada Savi Paşa’nın eseri, maalesef ne yurtta, ne dünyada hakkıyla değerlendirilmiş
İSLAM'DA MODERNLEŞME 385
tours cappadocia yazdı ve sundu..