estambul tours ve islam savasları67
en güzel bilgilerimizi yazan çok çalıstı ve estambul tours diyorki Sonra, bunlar getirilir. Onunla davalaşır ve derler ki; 'Ya Rabbi! Sen ona verdin, onu zengin kıldm. Onu araımz-da yarattın. Bize vermesini emrettin!'Eğer o, onlara vermişse, bununla beraber farzlardan herhangi bir şeyi zayi etme-mişse, herhangi bir şeyde katışıklık yapmamışsa ona denilir ki: Peki, sana vermiş olduğum yiyecek, içecek veya lezzetli olan her nimetin şükrünü yerine getirdin mi?'Kısacası, o kişi bile durmadan sorgu suale çekilir! Bü- | tün suallere geçerli cevap verdikten sonra rahata erer!Kanaat insanı ^zengin yapar,
yerinde kullanılmayan J zenginlik azdırır,Biri İsa aleyhisselam ile arkadaşlık yapmak istedi ve beraber seyahate çıktılar. Bir nehrin kıyısında yemek yediler. Beraberlerinde üç ekmek vardı. Ekmeğin ikisini
Hazreti İsa arkadaşı ile beraber yola devam etti. Beraberinde iki yavrusu bulunan bir geyik gördü. Hazreti İsa geyik yavrularından birini çağırdı, onu kesti, hem kendisi, hem de arkadaşı yediler. Sonra geyik yavrusuna ^Allah'ın izniyle kalk' dedi. Geyik yavrusu kalktı ve yürüdü. Hazreti İsa arkadaşına dönüp şöyle dedi: 'Sana bu mucizeyi gösteren Allah adına yemin veriyorum: 'O ekmeği kim aldı?' Kişi 'Bilmiyorum?' dedi.
Sonra bir dereye geldiler. Hazreti İsa onun elinden tutup su estambul tours üzerinde yürüdüler. Öbür tarafa geçince 'Şu mucizeyi sana gösteren Allah'm hakkı için, o ekmeği kim aldı?' dedi. Kişi 'Bilmiyorum!' dedi.
Sonra bir çöle varıp oturdular. Hazreti İsa toprak ve kum topladı. Sonra 'Allah'ın izniyle altm ol!' dedi. Toprak altın oluverdi. O altınları üçe böldü. Sonra dedi ki: Tİçte biri benim, üçte biri senin ve üçte biri de ekmeği alanındır!' Bunun üzerine kişi 'Ekmeği ben aldım!' dedi. Hazreti İsa da 'O hâlde hepsi senin olsun!' dedi ve ondan ayrıldı.
Hazreti İsa ayrıldıktan sonra onun yanma iki kişi geİ" di. Çölde onun yanmda altım görünce ondan alıp onu öldürmek istediler. O yalvararak 'Bunu üçe taksim edelim' dedi. 'Birimiz köye gidelim ki bize bir yemek satm alsm, yiyelim!' dedi.
Birisini köye gönderdiler! Köye giden kişi malın tama-mma kavuşmak için, aldığı yiyeceğe zehir koydu. Altının yanmda kalan iki kişi ise, o gelince onu öldürdüler. Zehirli yemeği yeyince öldüler. Mal çölde sahipsiz kaldı ve üç kişi de onun yanmda öldü. Haram helâl demeden yapılan işler insanı bu hâle getirir.
Hazreti İsa onlar bu hâlde iken yanlarından geçti ve arkadaşlarına şöyle dedi: 'İşte dünya budur! Dünyadan sakının!
Nuh aleyhisselâm tufanda gemiye bindiği zaman, Ce-nab-ı Hakk'm emri gereği her canlıdan bir çifti gemiye aldı. Bu esnada gemide tanımadığı bir ihtiyar gördü. Hazre-ti Nuh bu ihtiyara 'Seni buraya getiren nedir?' diye sordu. İhtiyar 'Ben buraya senin arkadaşlarının kalplerine vesvese vermek için girdim, ta ki onların kalpleri benimle, bedenleri seninle olsun!' dedi. Bunun üzerine Hazreti Nuh ona 'Ey Allah'm düşmanı! Gemiden çık! Çünkü sen Allah'ın rahmetinden uzaklaştırılmış bir mel'unsun, İblis'-sin' dedi.
Bunun üzerine İblis, Hazreti Nuh'a dedi ki: 'Beş şey vardır, onlar vasıtasıyla insanları helâk ederim. Onlardan üç tanesini sana haber vereceğim. İki tanesini ise bildirmeyeceğim'.
Hazreti Nuh İblis'e sordu: 'Söylemek istemediğin o iki şey nedir?' İblis 'O iki şey sayesinde beni yalanlamazlar, bana muhalefet etmezler, onlar vasıtasıyla halkı helâk ederim. Onlardan biri haset, diğeri de hırstır! Hasedden ötürü lânetlendim ve Allah'ın rahmetinden kovulmuş bir şeytan oldum. Hırsa gelince, o da Adem'e (aleyhisselâm) bir ağaç hariç, bütün cennet mübah kılmdı. Ben ihtiyacımı, hırstan ötürü Âdem'den koparabildim' dedi.
İblis insanları mübahla yetinmemeleleri üzerine vesvese verir. Böylece önce şüphelilere sonra da haramlara sevk eder.
Müslüman, dünyayı sevdiği, dünyaya düşkün olduğu için değil, Allahü teâlâ, çalışmayı emrettiği için çalışıp kazanmalıdır. Nefsinin kötü arzularma, zevklerine kavuşmak için çalışıp para kazanmak ve çalışırken helâli haramdan ayırmamak, başkalarınm haklarma saldırmak, dünyaya düşkün olmayı gösterir.
”'-•’iokiin olmak, büyük günahtır. Allahü teâlâ
AJJah Dostlar
tiği gibi çalışıp, kazandığını, O'nun emrettiği yerlere etmek, ibadet yapmak olur. Çok sevap olur.
İmâm-ı Evzâî, İbrahim Edhem hazretlerini gördü sırtında bir yığın odun götürüyor. Niçin bu kadar sıkıı çekiyorsun? Kardeşlerin, seni hiçbir şeye muhtaç bırakır yor dedi. İbrâhîm Edhem buyurdu ki, öyle söyleme, h dis-i şerifte buyuruldu ki, "Helâl kazanmak için sıktn çekenlere cennet vacip olur."
Büyük Velî Abdüllah Dehlevî hazretleri buyurdu "Çoluk çocuğunun ihtiyaçlarmı teinin için ve fukaray, yardım ve İslâmiyete hizmet için, çalışıp helâl mal kazan mak çok iyidir. Süleyman aleyhisselâm, emîr-ül-mürninin Osman, Abdürrahman bin Avf ve Eshab-ı kiramdan bazıları çok zengin idiler. Bu zenginlikleri, AUahü teâlâ indindeki derecelerinin azalmasına sebep olmadı.
Fakirlik, ibadete ve hizmete mâni olursa, ta a t yapma- ^ ya kuvvet hâsıl etmek için, zengin olmak efdaldir. Böyle zenginlik büyük nimettir. Allahü teâlâ, bu nimeti dilediğine ihsan eder".
Zaruret olmadan bir şey istemek haram olduğu gibi,ı ücretsiz olarak başkasına iş gördürmek de haramdır. Başkasının çocuğuna, kölesine iş gördürmek ise daha büyük günahtır. /
Çocuğun, birisini çağırmak için gönderilmesi, güvenilmesi ve ufak işlerin yaptırılması caizdir. Kendi küçüi oğlunu ve kızını ve torunlarını bir işte kullanmak, fakii olana veya çocuğu yetiştirmek için olursa caizdir. Çocu ğun, babasına hizmet etmesi vaciptir
Haram maldan hayır gelmez!
İnsanlar birbirlerine muhtaç olup, birlikte yaşamaf zorundadır. Bunun için de birbirlerinin ihtiyacını görme ye, mal almaya, satmaya, üretmeye mecburda--mazsa, yeryüzünde nizam olmazdı
Malını yemin f ederek beğendiren \ kimseye kıyamet j günü merhamet edilmeyecek
Islâmiyette alış-veriş, arz ve talep esasına göre yürür. Dinimiz, para ve malın ahireti kazanmada bir vasıta olduğunu bildirmiştir. Bu sebeple para kazanmak için haram işlememelidir ve hiçbir namazı kaçırmamalıdır. Ezelde ayrılmış olan rızık değişmez. Aynı rızık, helâlden isteyene helâl yoldan gelir. Haram işleyerek isteyene de, haram yoldan gelir. Günümüzde cahillerin, "Bu zamanda kızım okumazsa aç kalır. Oğlum faizli para almazsa, işi bozulur" demeleri doğru değildir.
Haram işleyerek ve haram yoldan kazanan, hem büyük günahları işlemiş olur, hem de kazandıkla-nmn hayrım görmez. Kazandıkları, hastalıkta, dert ve belâlarda kullanılır. Ayrıca günah işlemekte kullanılır, insanı felâkete sürükler.