tours cappadocia ve allah bilgileri67

tours cappadocia ve allah bilgileri67

 veet arkadaslar sizlere bugün tours cappadocia diyorki Onu öldüıun. Ihn Nafi'm n\ayc»iıulc \sc; Mâlik Irahiım-hulluh), ona yu/ dcğjK'k vurulup, act verilmek sureliyle dovulur ve habsedilir. l â ki levbe elsin, dediği itade edilmiylir. Ibyr b. Ikkr el l ınnesiyyi’nin rivayetinde ise Mâlik'in ölduruluı ve tevbesı kabul olunma/ dediği kaydedilmişi ir.
Kadı Ehil Abdullah cl-lienu’kûııi. Kadı Lhıı AlHlııllah et-!üsleri, — İraklı imamlardan— derler kı. İmam Mâlik’in (Kur’ân mahlûktur diyen kimse hakkında sorutan soruya verdiği) eevabı muhlehlıir. (Bir cevabında şöyle der); Bunu soyleyenleıden dini bilgilerden malûmalı olan \e başkalarını kendi bid'alına davet eden kimse öldürülür. Bu ihtilâfa göre onların arkalarında kılınan namazın iade edilmesi hakkındaki sözünde ilıtilâf vâki oldu. (Bir sözünde iade edilmesini söylerken, diğer bil sozu ile iade edilmesi gerekmediğim ifade eimişıir),

Ihn Munzır, lınaın l^afirûen Kaderiyyc mezhebinden olan kimsenin tev besinin kabul olmaz dediğim nakleimiştlr. Selef bilginlerinin çoğunluğunun görüşü iseonlaıın tekfir edilmesi yolundadır. Bu gorıışu benim-seycnlcrcien bazıları da. Levs h. Sa'd, Ihn Uyeyne ve Ibn i.ehıa'dn. Kur’ân mahlûktur diyen hakkında tekfir edilir denildiği selef bilginlerinden rivayet edilmiştir. Syıınlaı da aynı goruşıı benimsemişlerdir: Ibn Mübarek, EI-LvTaî, \ ekı\ Hajs b. Clıya.s, Lbu Ishak el-lezari, Ha-i,evın ve son nuıetchıdlcrden Alı b. Asını. Bu imamların görüşleri, ke-lâmcılann. hadîscılerin ve fukahanm ekserisinin, onlar hakkında ve Hariciler. Kadenyyc mezhebinden olanlar insanları sapıklığa sevkeden, hevâ ve heves sahipleri, isabetsiz tevillerde bulunan bid’ai ehli hakkm-daki sozlerindcndir. Ahmed b. Uunbel (rahıınehııllah) da aynı gorııştc-dır.
Bil bilginler, bu esaslarda tevilden kaçınanlar, şek ve şüphe iyinde bulunanlar hakkında da ayın gorıışu savundular.
Şunlar da tekfir edilmemelerini söyleyenlerdir; Alı b. Ebu Tûlib, Ihn Ömer ve Hasım el-üasrî (radıyallahıı anhuma). Bu görüşü, fukaha ve kclâmcılardan ileri gelen bir grup benimsemiştir. Bunlar sahabe ve tabiinin Haruvera’ halkından (729) ve Kaderiyye mezhebinden olduğu bilinenlerden, ölenlerin vereselerini onlara vâris kılmaları ve onları Müslümanların kabristanına defnedip kendileıine İslâm ahkâmını tatbik etmelerini delil olarak gösterdiler.
Kadı İsmail d\yor ki: İmam Mâlik (rahimehııllah) Kaderiyye mezhebinden olanlar v e diğer bid’aı ehlinden bulunanlara tevbe teklif edilir. Tevbe ederlerse ne âlâ. Etmezlerse oldurııluricr dedi. Çünkü; onların işleri, ycryiızünde fesad çıkarmaktan ibarettir. Nitekim Mâlik (rahime-ludla/ıj yo\ kesen eşkıyaların öldürülmesini söylemiştir. Bu, hâkimin ona
öliirn cezası verınck şartıyladır. Eğer öldürülmczse hâkim kendisi öldü, rür. Yol kesicilerin ifsadı, her ne kadar hacc ve cihad yolunda vâki olmakla din işine de giriyorsa da, onların esas ifsadları mal vc dünya maslahatlarına vâki oluyor. Bid’at ehlinin ifsadının çoğu dine vâki olur Bununla beraber MuslUmanlar arasında ilka ellikleri düşmanlıklandolayı dünya işine de girer.
Biz selef bilginlerinin bu husustaki muhtelif görüşlerini, bid’ai.hevâ vc heves sahiplerinin, te’vilcilerden de, söylediği sözün anlamı kendisini küfre götüren ve fakat üzerinde durulduğu zaman kendisini küfre götürecek olan sözü söylemeyen kimsenin tekfir edilip edilmemesini zikrettik.
Bid’at ehlinin derece vc ortaya attıkları meselelerin öneminin çeşitli-ligine göre, onların tekfiri hakkında kelâmcılar ve fukaha ihtilâf ettiler. Bünlardan bazıları tekfir edilmelerini tasvib etliler ki, selef bilginlerinin çoğunlüğunun görüşüdür bu. Bazıları ise tekfir etmekten kaçındılar ve onları Islâm camiasından çıkarmayı doğru görmüyorlar. Budafföu Hanife, Şafiî ve başkaları gibi) ekseri fükahanın ve kelâmcıların sözüdür. Bunlar şöyle diyorlar; “Bid’at ehli, fasık, asî ve sapıklardır. Bunlara Müslümanları vâris kılar, onlara Müslümanların hükümleriyle hükmederiz. Bunun içindir ki, Suhnun, arkalarında namaz kılan kimsenin namazını iade etmesi gerekmez dedi. Bu söz, Mugire, IbnKim-ne, Eşhebgib'ı ekseri Mâlikîlerin sözüdür. Çünkü Müslümandır. Günahı, onu İslâm’dan çıkarmaz diyor. Mâliki bilginlerinden diğerleri ehl-i bid’atı tekfir etmek hususunda zor durumda kaldılar ve onları tekfir etme veya etmeme hakkında söz söylemekte durakladılar. İmam Mâlik (rafı:-mehul/ah)m bunları tekfir etme hakkında iki muhtelif sözü ve arkalarında kılınan namazın iade edilip edilmemesi hakkında duraklaması, bunları zor durumda bırakan hususlardandır.
Tahkik ve hak ehlinin imamı olan Kadı Ebu Bekir el-Bakillânî, Mâlik {rahimehullahjm bu görüşü gibi bir görüşü benimsemiştir ve demiştir ki: Bid’at ehlinin tekfir etme meselesi müşkülâtlardandır. Çünkü bid’at ehli olanlar küfürlerini icap ettirecek açık bir sözde bulunmadılar. Ancak ne var ki; onlar öyle bir söz .söylediler ki, kendilerini küfre götürecek mânâ içinde bulunur. Kadı Ebu Bekir el-BakillânTn\n bu konudaki sözü, İmam Mâlik b. Enes (rahimeluıllah)ın sözü gibi tereddütlü oldu. Hattâ Bakillânî sözlerinin bir kısmında şöyle der:
£hl*i bid’atı tekfir edenlerin görüşüne göre, onlarla evlenmek, onların kestiklerini yemek, onların ölülerinin cenaze namazım kılmak,bize
helâl olmaz. Miraslarına gelince, murlcdin mirasındaki ihtilâl'gibi onda da ihtilâf olunur. Yani diyor ki: Onların ültılerinc Müslüman olan vereselerini vâris kılarız. Fakat Müslümanlardan ölenlere onları vâris kılmayız. Bakillânî'nin çoğunlukla meyli onları mealle tekfir etmemek cihetinde idi. Tarikatta hocası olan Ebu Haşan d-Bş'arî(rahimehuUah)\n onları tekfir etme babındaki sözü de tereddütlüdür. Kendisinden rivayet edilen sözünün ekserisinde onları tekfir etmeme ve küfür, Allah’ı bilmemekten ibaret olan bir haslettir görüsü etrafmdadır. Bir keresinde Es’ârî der ki:
Kim, Allah’ın bir cisim olduğunu veya Mesih’in Allah olduğunu ve-yahud yollarda rastladığı kimselerden bazısının Allah olduğunu itikad ederse, o kimse Allah’ın varlığını bilmiyor, kâfirdir. (Çünkü varlığı vacip olanla olmayanı ayırt etmiyor).
Bu görüşün benzerini Ebu el-Mea’li Cüveynî, Ebu Muhammed Ab-(hHhak'\r\ kendisine sorduğu soruya verdiği cevablarda benimsetmiştir ve bu meselede hata yapmak cidden ağırdır diye özür dilemiştir. Çünkü; diyor ki, bir kâfiri dine sokmak ve bir Müslumanı da dinden çıkarmak dinde çok büyük bir iştir.
Muhakkiklerden Eş'ârî(rahimehullah) ve Ebu el-MealPdcn başkaları derler ki: Söylenmesi vacip olan bir husus varsa, o da (Kur’ân’ı anlamaktaki te’villeri hata olsa bile) tc’vil ehlini tekfir etmekten kaçınmaktır. Çünkü (farzları yerine getiren) tevhid ehlinin öldürülmesi büyük bir tehlike arzeder. Bin kâfirin öldürülmesini terkederek yapılan hala, bir Müs-lümanın öldürülmesiyle yapılan hatadan daha ehvendir.
Peygamber (sallallahu aleyhi ve selientj büyuruyor ki:
—Ben, insanların Eşhedü enlâilahe illallah ve eşhedü enne Muham-meden abdiihü ve resıılüh demelerine ve namaz kılmalarına, zekâl vermelerine kadar onlarla savaşmam husıı.sıında emrnlıındum. Bunları işledikleri zaman, (bir rivayette ise) kelime-i şehadeti söyledikleri zaman kendilerini ve mallarını korudular. Ancak İslâmla ilgili hususlar hariç. Onların içlerindekinin hesabını Allah görür (730).
Mal ve canın korunması kclime-i şehadetlc kesinleşmiştir. Bunun kalması ve aksinin mübah olması ancak kesin delille olur. Bu hususta şer’î kesin delil yoktur. (Ancak Peygamber (sallallahu aleyhi ve sellem)'\x\'.
(710) hmn) Buhari, Sahih. 24. Kiiabır/-Zcl.5(. 1. Uabu Vucûbu’z-Zekâl'da ayrua 56 Kilabü’l-tılıjı); 102 Babu Oııai'n-Ncbiyyi (s.a.v.) ılc'I-Klâm \c’n-Nııbıı\\c‘doa>ru.'a. 2. Kliabu’l-lyınan, 17 Uabu; fein Tâbıı vc Eknrnu's-Salâlc vc A(û’z-Zck.ilc'dc Uy ayrı mcim lahriy clmişür. İmam Mushm, I. Kilabu'l-Iyman, 8. Babu’l-Omri bi Kıiali’n-Nas'da 12 (20) vc 33 (21). .14 (...), 35. ( .), 36(22), 37 (23) No.lu mclinleri (ahriy cimiyiir İmam Lhu Duvud, Sünen. Kılabu’l-Cihad. Uabün âlâ ma Yukalilü'n-Mujrikûnc’dc Ehu HUreyre (r.a.) dan lahrıy cımijıir. İmam Tırmtzt. Sünen. Ebvabu Tefsiri'l-Kurân TefsırU Sureti’l-Gâşiye'dc 338 No.lu mclnı Cabir (r.a.) dan tahriç etmij-lir, Nesa!, Sunen. KiiabO'z-Zekâl; 3'üiku Uabia. İmam Ibn Mtke, SUnen. 36 Kilabü'M'itcn İ. Babu’l-Kcrn ammen Kaale: "l a ilahe illallah" da 3927 No.lu. 3928 No.lu. 3929 No.lu hadisleri Ehli HUreyre, Câbir, Amr h. Evs (r.anhuma) den tahriç etmiştir.
tours cappadocia yazdı ve sundu..

No hay comentarios:

Publicar un comentario