tours cappadocia ve insan ile din bilgisi89
sizlere bugün güzel bilgilerimizi yazan tours cappadocia diyokri Yezîd, altmış senesinde halîfe olduğu zemân, UbeydüUah t Ziyâd Basrada vâlî idi. Kûfeliler hahteye mektûb yazıp, kudre vâlî istediler. UbeydüUah bin Ziyâdı Küfeye gönderdi. İbniZiyi Küfeye gelince karmakanşık buldu. Halkı itâ’ate da’vetetdi.H, ret-i Hüseyn “radıyallahü teâlâ anh” Kûfelilerin da’veti üzeriı amcazâdesi Müslimi Küfeye göndermişdi. Küfede otuzbine yal kimse hazret-i Hüseyni halîfe yapdı. İbni Ziyâdın evini sardıl îbni Ziyâd bunlan dağıtdı. Reîsleri olan Müslimi i’dâm etdi. gün hazret-i Hüseyn “radıyallahü anh” Mekkeden Küfeye yc çıkdı.Aşere-i mübeşşereden Sa’d ibni Ebî Vakkâsm oğluÖmer, i ni Ziyâd tarafından Rey şehrine emîr ta’yîn edildi. Ömer di bin kişi ile yola çıkacağı zemân, hazret-i Hüseynin, halffe olm için, Küfeye gelmekde olduğu işitildi. İbni Ziyâd, Ömeri Hüse ne karşı gönderdi. tours cappadocia Ömer gitmek istemedi. Öyle ise. Rey vâlfl için verdiğim emri geri ver, dedi. Ömer bir gün düşüneyim, de Sonra kabûl etdi. Kerbelâda karşılaşdılar. Hazret-i Hüseyn (G ri dönerim) dedi. İbni Ziyâd, (Yezîde bî’at etsin, öyle gitsin. Bî etmezse. Ona su verme) dedi. Hazret-i Hüseyn bî’at etme Ömer askerini sürdü. Altmışbir senesi. Muharrem ayının om cu günü hazret-i Hüseyn, yetmiş kişi ile şehîd oldu. Ömer l Sa’d, iki gün sonra, kadınlan ve Zeynel’âbidîn Alîyi Küfeye | tirdi. İbn-i Ziyâd, halkı câmi’e topladı. Minbere çıkıp (Alla hamd ederim ki, hakkı izhâr eyledi. Emîrülmü’minîn olan Ye de yardım eyledi) dedi. Kadınlar ve şehâdet haberi Şâma gel ce, Yezîdin gözleri yaşla doldu. (Allah, İbni Sümeyyeye la’ı eylesin) dedi. UbeydüUah bin Ziyâda, (İbni Sümeyye) ve (İl Mercâne) de denirdi. Hazret-i Hüseyne rahmet okudu. (Hüse bana gelseydi. Onu afv ederdim) dedi. Haberi getiren Zübe; müjde olarak birşey vermedi. (Allah belâsını versin. İbni Zi) acele edip Onu kati eyledi) dedi. Küfeden getirilenleri yamna dı. (Büiyor musunuz, Hüseyn niçin öldü? Hüseyn, (Babam t Onun babası Mu’âviyeden dahâ iyidir, anam Fâtıma, Onun aı sından ve ceddim Resülullah “saUallahü aleyhi ve sellem”. On ceddinden dahâ iyidir. Onun için ben de Ondan dahâ iyiyim, 1 lâfet benim hakkımdır) dedi. Onun babası ile benim biam hakemlere
ne oeünce .\Uaha ve âhıret gününe îmân eden kim--M kimsesi eşit görmez. Fekat Hüseyn, fıkhı ve ictihâ-' rrCNe (VUaİıü teâİâ, herşeyin sahibidir. Mülkü dilediği-;İ*İİr) 3vetini hatırlamadı) dedi. Yezîdin serâymda, haz-: sevinsin matem tutdular, çok ağladılar. Ahnan eşyâlannı .^üedüer. Hattâ hazret-i Hüseynin kızı Sükeyne, (Mu’âvi-'.'viiu Yezîdden daha ha\Tlı kimse görmedim) derdi. [Mez-bu sözü inkâr edemiyor. Fekat, kimse yerine kâfir yazıyorlar.] Yezîd. ZeyneVâbidîn heızretlerini, sabah jetrasına ahr. birUkde virdi. Onunla vedâ’ ederken, (Alla-ıbni Mercâneye la net eylesin! Vallahi ben olsaydım, ba-^ teldîfiıü kabûl ederdim. Allahın takdm böyle imiş, ne Her ne istersen bana yaz. Hemen gönderirim) dedi. Yezîd Tsion senesinde, otuzsekiz yaşmda öldü. İbni Ziyâd da, alt-senesi Muharrem ayanda eşkıyanm reîsi Muhtâr tarafm-:: iinlı muhârebelerde öldürüldü. Fhcâzda halîfelik yapan Ab-nin Zübe\T “radıyallahü tours cappadocia teâlâ eınhümâ” hazretleri, kardeşi Basra valisi yapdı. Mus’ab da, Muhalleb ismindeki emîri-ıV-hıâr üzerine gönderdi. Çetin harbde, altmışyedi senesinde, j.ir öldürüldü.)
kisas-ı Enbiyânın bu yemlan insâf üe okunursa, hazret-i Hü-nıdıyallahü teâlâ anh". kendisine ve mubârek babasma 'i-T düşmanlıkla olmayap. mevki" ve dünyâlık için şehîd edilmiş -ica anlaşılır. Her ne olursa olsun, bu 2ilçakça yapdan vahşe-'.eadbile üzerine almamış. İbni Ziyâda, bu yüzden la’net et-'-Nİır \ezidin suçu da büyük ise de, bundsm dolayı, mubârek '^Msım lekelemeye kalkışmak, pek haksızlıkdır. Hâbilin kâtUi i: K.ibilin babasını, ya'nî Âdem aleyhisselâmı kötülemek gibi
H.\/rci-ı Mu'âviye, UbeydüUah ibni Ziyâdı, hazret-i Hüseyni d etmek için vali yapdı, demek, olayları inkâr etmekdir. Kı-^ i'nbiy ânın da bildirdiği gibi, kâfirlerle yapdığı cihâdda başa-' İT sakladığı ve ha/rcl-i Alînin düşmanı olan Hâricîleri sindirdi-t \üT Onu vâlî vapdı. İslâmivvete hizmet etdiğini görerek Onu ^vııvı t ı vîn ctmişdl. O zemân. hazret-i Hüseyn “radıyallahü i'h' Nİedînede idî. Mu'âvivenin hazret-i
ristâmnda, Fâtıma-tüzzehrâ hazretlerinin mubârek kabd'^^''' defn olundu. Fâtımî meliklerinin onüçüncüsü Fâiz 549 [m beş yaşmda tahta çıkanhp, (555) de ölmüşdü. Bunun zemâJ^ 1 devleti idâre eden vezir Talâyı’ bin Ruzeyk, Kâhirede (Meşhî denilen kabristânı yapdığı zemân, hazret-i Hüseynin mubârek ba şmı, kırkbin altm hare ederek, Medîneden Kâhireye getirdi. Yeşi atlasa sardırıp, abanos ağacından tabut ile Meşheddeimâm-ıŞâfi’j “rahmetullahi aleyh” türbesi ile seyyidet Nefise kabri yanında defa edildi.
Hurûfîler bunu da yanlış anlatıyor. Mubârek başı, kırk gün son-ra, Kerbelâya gettriüp bedeni yanına defn olundu, diyorlar.
Pâkistânm büyük İslâm âlimi mevlânâ hâfız hakim Abdüşşe-kûr İlâhi Mirzâpûri Hanefi, (Şehâdet-i Hüseyn) “radıyaUahii anh” isminde kitâb yazmışdır. Karaşideki (MeÂrese-i İslâmiyye) talebesinden mevlevi Gulâm Haydar Fârûki, bu kitâbı urdu di-hnden, fârisiye terceme etmişdir. Karaşide Newtawn No. 5 de olan bu büyük medresede islâmi yüksek bilgiler okutulmakda-dır. Dünyânın her yerinden gelen talebeler, burada Ehl-i sünnet âlimi olarak yetişmekdedirler. Medresenin kurucusu ve müdîri olan büyük âlim Muhammed Yûsüf Benûri, bir takriz yazarak, kitâbdaki bilgileri övmekdedir. Yûsüf Benûri 1400 [m. 1980] de Karaşide vefât etmişdir. Kitâb yüziki sahîfedir. İslâm düşmanla-rmın, islâmiyyeti içerden yıkmak için, müslimân ismi altmda ortaya çıkdıklanm, (Ehl-i beytin dostuyuz) diyerek, Ehl-i beyte düşmanlık etdiklerini yazmakdadır. Kitâbın her yerinde, şî’î ki-tâblanndan vesikalar vererek, bunu isbât etmekdedir. Onbirinci sahifesinde diyor ki: Şî’i âlimlerinden Muhammed Bâkır Horasâ-nî, molla Muhsin adı ile meşhûr olup, 1091 [m. 1679] senesinde Meşhedde ölmüşdür. (Cilâ-üUuyûn) kitâbmm 321. ci sahifesinde diyor ki, (Mu’âviye “radıyallahü anh” vefât edeceği zemân, oğlu Yezide şöyle vasıyyet etdi: İmâm-ı Hüseynin Resûlullaha “sallal-lahü aleyhi ve sellem” yakınlığını. Onun mubârek kanından ol duğunu bihyorsun. Irâk halkı Onu kendi yanlarına çağırırlar. Sa na yardım edeceğiz, derler. Yardım etmezler. Onu yalnız bırakır 1ar. Ona gâlib olursan, kendisine hürmet et. Sana yapdıklarma kar şıhk, Onu hiç incitme! Benim Ona olan iyiliklerimi sen de yapO
Şî’î târîhcilerinden Muhammed Takî hân, 1297 [m. 1879] senesin-